CHP Antalya İl Örgütü’nün 26 Aralık Cumartesi günü gerçekleştireceği il kongresinde İl Başkan Adayı olan Gazipaşalı Dr. Kızılateş, ildeki karmaşaya son vermek ve siyasetteki ahlaki yozlaşmayı sona erdirmek için aday olduğunu açıkladı.
ALİ Kızılateş, dün saat 12. 00’de Gazipaşa’ya gelerek CHP İlçe Örgütü’nde partililerle buluştu. İlçe Başkanı Ömer Güven ve partililer tarafından karşılanan Kızılateş, il kongresinde oy kullanacak olan delegeden destek istedi. CHP Antalya İl Örgütü’nde 26 Aralık Cumartesi günü gerçekleşecek il kongresinde İl Başkan Adayı olan Gazipaşalı Dr. Kızılateş, CHP İlçe başkanlığına aday olma nedenini ve hedeflerini anlattı. Antalya’da CHP’nin yerel seçimi kaybetmesinin nedeninin yapılan hatalar olduğunu ve aynı zamanda iç çekişmeler nedeniyle ilde büyük sorunlar yaşandığını ifade eden Kızılateş, Gazipaşa’da ise seçimin kaybedilmesinin nedeninin ön seçim sözü verildiği halde yapılmaması olduğunu dile getirdi.
“GAZİPAŞA’YA YAPILACAK HİZMETLER İÇİN HER ZAMAN YANINIZDAYIM”
Yeni seçilen İlçe Başkanı Güven ve yönetimine başarılar dileyen Kızılateş, “Gazipaşa’nın Cumhuriyet Halk Partililiği ile ilgili, duruşuyla ilgili hiçbir yanlış yok. Ben Antalya’da yaşayan bir Gazipaşalı olarak Gazipaşalı olmaktan her zaman gurur duyuyorum. Her gittiğim yerde de Gazipaşalı olduğumu duyanlar sempatiyle bakıyorlar. Hekim arkadaşlarım “Ben Gazipaşalı hasta istiyorum. Beni çok güzel anlıyor. İyi diyalog içerisinde oluyoruz” diyorlar. Gazipaşa’ya yapılacak hizmetler yardımlar konusunda ve bundan sonraki süreçle ilgili her zaman yanınızdayım” diye konuştu.
“SİYASETÇİLERE ARTIK GÜVENİLMİYOR”
İl Başkanlığına neden aday olduğunu açıklayan Kızılateş, “2011 yılından bu yana aktif siyaset yapıyorum. Türkiye’de siyasetle ilgili olumsuz bir gidişat var. Türkiye’de siyasetçiler giderek güven vermekten uzaklaşmaya başladılar. Siyaset kurumuna olan güvensizlik nedeniyle insanlar bu durumu düzeltmekten kaçıyorlar. Siyaset eskiden insanların idealleri için yapılırdı. Benim ve hepimizin şuanda gözlemlediği siyaset çıkar ilişkilerine dayalı, adam satmacılığa dayalı, biat kültürüne dayalı, ahlaksız siyaset anlayışına doğru gidişat var. İsmet Paşa’nın bir sözü var, ‘Namuslular, namussuzlar kadar cesur olsaydı bu işler böyle gitmezdi’ diye. Namuslu insanlar siyasetten kaçıyor, ortalık namussuzlara kalıyor. Benim buna itirazım var” dedi.
“PARTİMİZ BİAT KÜLTÜRÜNE ALIŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR”
CHP’lilerin aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın davasını güden insanlar olması gerektiğini belirten Kızılateş, “Ben bu aydınlanmanın peşinden koşmak üzere CHP’de siyaset yapma kararı verdim. Bu borcumu ödemek istiyorum. Gidişat iyi değil. Hem ülkemizde iyi değil, hem de partimizde iyi değil. Antalya’da yaşanan olaylara hepimiz yakınen biliyoruz. Bizim partimizde yalanlar söyleniliyor. Bizim partimizde biat kültürüne alıştırılmaya çalışılıyor. Antalya’da hepimiz yanıyoruz. Parti örgüt yanıyor, karma karışık bir durumda birliktelik yok” dedi.
“AHLAKSIZLIĞA DOĞRU BİR GİDİŞAT VAR”
7 Haziran seçimlerinden sonra ildeki bölünme ve karmaşadan dolayı bir şeyler yapmak gerektiğini belirten Kızılateş, “Ben çok kolay mesleğime devam edebilirim ama üzülüyorum. Şuan katakullilerle işini gören insan makbul görüyor. Bir ahlaksızlığa doğru gidişat var. Eskiden tek TRT vardı. Spikerlerin diksiyonu o kadar güzeldi ki. O insanların konuşmalarına hayran oluyorduk. Yeşilçam filmlerinin temel özelliği iyilerin, ahlaklıların dürüstlerin kazanmasıydı. Şimdiki dizilerde ahlaksızlığın hakim olduğu, kim voleyi nasıl vurur, kim nasıl üç kağıt yapar onlar anlatılıyor. Spikerler sokak ağzıyla konuşuyor. Bir dejenerasyon var, Türk toplumunun değerleri kaybedilmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.
“HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ BATIYORUZ”
Cumhuriyet denince benim aklıma Nazım Hikmetler, Hasan Ali Tonguçlar, köy enstitüleri geliyor. Cumhuriyet denince benim aklıma Rıfat Ilgazlar, Aşık Veyseller geliyor. Biz bu güzel insanları yetiştirdik. Cumhuriyet sayesinde oldu bunlar. Yönünü hızla çağdaşlığa yöneltmiş ülkemiz ciddi anlamda geriye doğru gidiyor. Hepimiz aynı gemideyiz, batıyoruz. Benim bu ülkeyle, memleketle ilgili sevdam var. Bu ahlak dejenerasyonuna karşı çok ciddi önlemler almalıyız” şeklinde konuştu.
17 ARALIK’I UNUTTURMAYACAĞIZ
Toplantıda masa üzerinde “İyi ki varsın Babacığım” yazılı ayakkabı kutularının olması dikkat çekti. Söz alan Ömer Güven, “Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki her şey unutuluyor, unutturmaya çalışıyorlar. Kul haklarını unuttuk, yetim haklarını unuttuk. Artık camilerde vaazlar verilmiyor. Biz hiçbir zaman 17-25 Aralık’ı unutmayacağız ve unutturmayacağız” dedi.