Eğitim Sen Gazipaşa Şube Başkanı Muhammet Türker, Karaman’da Ensar Vakfı ile Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’nin (KAİMDER) evlerinde yaşanan cinsel istismar iddialarına ilişkin açıklama yaptı.
AÇIKLAMASINA “Tecavüz meşrulaştırılmasın, çocuk istismarının üstü örtülmesin” diyerek başlayan Eğitim Sen Şube Başkanı Muhammet Türker, Ensar Vakfı başta olmak üzere denetimden uzak olan dini vakıf ve cemaat evlerinin kapatılmasını istediklerini dile getirdi. Türker, “Karaman’da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarındaki 45 erkek öğrencinin, etüt öğretmeni M.B. tarafından cinsel istismara maruz kaldığı haberlerine hemen hemen her gün bir yenisi ekleniyor” ifadelerini kullandı.
“İHLALLER SIRADANLAŞIYOR”
İhlalinin sıradanlaştığını ve bu nedenle dikkat çekmek istediklerini belirten Türker, “Eğitim Sen olarak, Anayasa ve Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere taraf olduğu insan hakları sözleşmelerinin ortak koruma alanı içinde yer alan, demokratik toplumların temel değerlerinden biri olan yaşam hakkının korunması bir yana ihlalinin sıradanlaştığı günlere bir kere daha dikkat çekmek istiyoruz” dedi.
“KAMU DENETİMİNE İHTİYAÇ VAR”
Bu tür vakıflarda kamu denetiminin ihtiyaç olduğunu sözlerine ekleyen Türker, “Türkiye’de ne yazık ki kamu denetiminden uzak dini vakıflar ve kuruluşlar aracılığı ile eğitim adı altında yapılan faaliyetlerin sonuçları can yakmaktadır. Diyarbakır’da kaçak Kuran Kursunda çıkan ve 6 çocuğun yaşamına mal olan yangından sonra Karaman, Aydın ve Osmaniye’de yaşanan cinsel istismar vakaları, gönüllülük adı altında dini eğitim veren kurum ve kuruluşlarla ilgili kamu denetimine ne kadar ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Çocuk istismarı ve ihmalinin toplumumuzda ne denli ciddi ve bir o kadar da örtük kalmış bir olgu olduğunu, istismarı önlemeye, ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaları yaşama geçirmenin ne denli yaşamsal olduğunu bir kez daha göstermiştir” diye konuştu.
“İSTİSMAR SUÇUNU İŞLEYENLER ADETA KORUNUYOR”
Bu tür olaylarda birçok olayın örtbas edildiğini belirten Türker, “Türkiye’de çocuk haklarından bahsetmek bile başlı başına sıkıntılı bir konu haline gelmişken, ülkemizde çocuk haklarını merkezine almayan politikalar üretilmektedir. Özellikle son yıllarda artan çatışmalar, bu çatışmalarda öldürülen çocuklar, başta yaşam hakkı olmak üzere çocukların çocuk olmalarından kaynaklı sahip oldukları tüm hakların ihlal edildiğini göstermektedir. Ülkemizde yargı kararları ve uygulamaları cinsel istismara uğrayan çocuklara ne yazık ki istismarcılar kadar zarar vermektedir. Bu konuda olan birçok olay örtbas edilmekte cinsel istismar suçu işleyen sanıklar adeta yargı kararları ile korunmaktadır. Yetmezmiş gibi Diyanet, verdiği fetvalarla çocuk istismarı konusunda erkek egemen düzenin çürümüşlüğünü ortaya koymayı görev edinmiş haldedir” dedi.
“AKP HÜKÜMETİ ÇOCUK İSTİSMARINA HİZMET ETMEKTEDİR”
Hükümetin izlediği politikalarla bu tür olaylara hizmet ettiğini vurgulayan Eğitim Sen Şube Başkanı Muhammet Türker, “Çocuk yaşta evlendirme sayısının hızla artması kaygı verici iken AKP hükümeti izlediği politikalar ile çocuk istismarı, pedofili ve ensestin yaygınlaştırmasına hizmet etmektedir. Çocuğa yönelik cinsel sömürü alanında çalışan Çocuk Fuhuşu, Çocuk Pornografisi ve Cinsel Amaçlı Çocuk Ticaretine Son (ECPAT) kuruluşunun geçtiğimiz günlerde yayınladığı rapor bunun en açık göstergesidir” diye konuştu.
“TECAVÜZCÜYÜ AKLAMA TELAŞINA DÜŞTÜLER”
Son olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun yaptığı açıklamayı da eleştiren Türker, “Ensar Vakfı ve tacizci öğretmeni ‘Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz.’ sözleriyle sistematik olmayan tecavüzü suç saymadıklarını itiraf etti. Hükümet bütün kurumları ve yandaş medya aracılılığı ile canhıraş bir şekilde Ensar Vakfı ve tecavüzcü öğretmeni aklama telaşına düşerek, neredeyse cinsel istismara uğramış çocukları suçlayacak bir pozisyon almıştır. Ancak çürümüş sistemlerinin kokusunu örtbas edemeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
“DİNİ VAKIF VE CEMAAT EVLERİN KAPATILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Ensar Vakfı başta olmak üzere denetimden uzak olan dini vakıf ve cemaat evlerinin kapatılmasını istediklerini dile getiren Türker, “Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bizler; bu ve benzeri vakaların bir daha yaşanmaması için kalıcı çözümlerin bir an evvel hayata geçirilmesini, hukukun tecavüzcüleri korumak yerine adaleti tesis etmesini ve Ensar Vakfı başta olmak üzere denetimden uzak olan dini vakıf ve cemaat evlerin kapatılmasını talep ediyoruz. ” Bir kereden bir şey olmaz” anlayışı içerisinde olan Aile ve Sosyal Politikalar bakanını istifaya davet ediyoruz. Mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye’nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.