“KORKMUYORUZ KARARLIYIZ”

VATAN Partisi Gazipaşa İlçe Başkanı Mehmet Gülcan gündeme ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

İlçe Başkanı Gülcan, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Batı, hendeklere gömülen PKK’ya darbe indirildikçe, Türkiye üzerindeki yaptırımlarını hızlandırdı. Büyük Ortadoğu Projesi ile (BOP) bölemediği Türkiye’yi canlı bombalarla bölme peşinde. Türk Milleti ayağa kalktı. Askeriyle, polisiyle, milli güçleriyle, Tek vatan, tek millet, tek bayrak şiarıyla alanları doldurmaya başladı. Terörle birlikte sürdürülen psikolojik savaşa karşı aldırmadan, vatan savunması yapmaktadır. PKK ve İŞİD’in iç ve dış destekçilerinin tek derdi, yapılan operasyonların durdurulması. Gazete manşetleri, Türkiye teslim, Terör Türkiye’yi teslim aldı, İnsanlar sokaklara çıkamıyor vb. başlıklarla yılgınlık yaratma peşindeler. Başarabilecekler mi? Hayır! Türk milleti akla karayı birbirinden ayırmalıdır. Ayırmaya da başladı zaten. PKK’nın şımarmasında AKP iktidarının payı çok büyük. APK kurmayları FETÖ ile birlikte hareket ederlerken kumpasları kurduklarında demişlerdi ki; iyi ki bu komutanlarla bir savaşa girmemişiz, Apo seviciliğine soyundular. Üç Abdullah var, biri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül birisi Sudi Arabistan merkez bankası müdürü Abdullah Bey birisi de Abdullah Öcalan. Öcalan, namazında orucunda birisiydi. Bu referanslar onu İmralı’da krallar gibi yaşatıyor. Oslo’dan başlayarak, Ankara, Dolmabahçe, İmralı, kandil trafiğinden bu güne gelindi. Habur rezaleti ile bu günün rezilliklerine zemin hazırlandı. 24 Temmuz 2015’te TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) noktayı koydu. Hem de AKP’nin de onayıyla. 24 Temmuz bütün dünyaya Lozan’ı kabul ettirdiğimiz gündür. Atatürk ve İnönü’nün önderliğinde kurulan cumhuriyeti yıkmaya çalışanlar bir kez daha hüsrana uğradı. Bölücü ve gerici ittifak şimdi, Vatan savunması karşısında operasyonların durdurulmasını istiyorlar. Bunu da ağababalarına söyletiyorlar. AKP iktidarı için, ya istifa edin ya da açılımı yeniden başlatın, demekteler. Bakalım AKP açılımı tekrar göze alabilecek mi? Açılımı başlatmak tekrar başa dönmektir. Her gün onlarca şehidin gelmesine zemin hazırlamaktır.

Türkiye kendi bölge çıkarlarını belirleyen bir dış politika belirlemek zorundadır, komşularla karşılıklı çıkar ilişkileri kapsamında bağımsız duruşunu ortaya koymalıdır. Emperyalistlerin çıkarları için hiçbir komşumuza düşmanlık duymanın bize yararı yoktur. Tam tersi komşumuzun, birliği bütünlüğü bizimde birliğimiz ve bütünlüğümüzdür.  Batılı emperyalistler, ellerindeki piyonlarına söz geçiremeyince Türkiye’deki temsilciliklerine haber vererek, kendi personeli için kalabalık yerlere, alanlara çıkmasınlar. Okullarını tatil ve personeline izin veriyor. Bu canlı bombalar kendi başlarına hareket eden aygıtlar değildir. Bir merkezleri var. Bu merkezler dize getiremediği ülke yöneticilerini canlı bombalarla teslim almaya çalışmışlardır. BOP’la başlayan süreç, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Irak, Suriye’de hep aynı yolu izlediler. Simdi de sıra Türkiye’de “ya istifa et, ya da açılımı başlat” emri bu canlı bombaların merkezini gösteriyor. Bu talepler Türk vatandaşlarından gelse, AKP iktidarına denir ki; senin vatandaşın, senin seçmenin, bu karara uygun davran. Ama durum öyle değil. Türkiye’nin başına çorap örenler, Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarını tehdit eder hale geldiler. Türkiye bu tehdit merkezlerine teslim olamaz. Tayyip düşmanlığı ile Vatan savunmasını birbirinden ayıralım beyler. İstiklal savaşında Kuva-yi Milliyecilerle padişahın yandaşları ve işgalci güçler her cephede vuruşa vuruşa ilerlediler. Sonunda Mustafa Kemalin önderliğinde vatan cephesi kazandı. Padişahın yanında olan birçok insan, komutan Kuva-yi Milliyeden tarafa geçti. Yakın tarihimiz bu derslerle dolu.

AKP’ye oy verenler, hatta yöneticileri, CHP’liler, MHP’liler, SP’liler emperyalizme karşı vatan cephesinde birleşecektir çünkü başka vatanımız yoktur. Doğal güzellikleriyle, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle sata sata bitiremedikleri bu vatan hepimizindir. Sahip çıkacağız. Etnik bölücülüğe ve Ortaçağ gericiliğine karşı bir olmak, diri olmak zorundayız. Bombalar bir iktidar seçeneği için patlatılmaktadır. Bunu nasıl başarabilirler? Toplumda cepheleşme yaratarak. Bu cepheleşmeler kendini göstermeye başladı. PKK’lılara yapılan operasyonlar durdurulsun cephesi. Bu cephenin TBMM’de ayağı var. Tehdit merkezi, hedefine koyduğu iktidar seçeneğini bu cephede arayacak. Tehdit merkezi Tayyip düşmanlığını kullanarak vatan cephesini daraltma peşinde. FETÖ-PKK-PYD-HDP ittifakını sahiplenenler, kendilerine iktidar yolunun açılacağını ummaktalar. Bu bağlamda erken seçim kararı bile aldırabilirler. Tabi ki Türk milleti de kendini kurtaracak yegane gücün milli hükümet olduğunun farkındadır.

Mecliste tekrar kurulan yeni anayasa komisyonu hedefine ulaşamayacak. Çünkü bu anayasa hazırlığının içinde Türk milleti olmayacak PKK’nın talebi olan özerklik şartı yer alacak. Bu da Türkiye Cumhuriyetinin olmasa olmazlarından birisi olacaktır. Bu masa dağılacaktır. Dağılmak zorundadır çünkü bu anayasa bize aynı tehdit merkezinden dayatılmaktadır.”