“TÜRKİYE’NİN SİYASİ GELECEĞİ BELİRSİZ”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, dün CHP Gazipaşa İlçe Teşkilatı’nda partililere bir araya gelerek Ömer Güven ve yönetimine hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Burada partililere seslenen Akaydın, Türkiye’nin siyasi geleceğinin belirsiz olduğunu dile getirdi.

AKAYDIN’IN ziyaretinde açılış konuşmasını yapan CHP İlçe Başkanı Ömer Güven, ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Güven, “Emperyalizmim ağa babaları, efendiler büyük oyunu yıllar önce hazırlamışlar. Büyük Ortadoğu projesini şimdi yalakalarıyla beraber hayata geçirmeye çalışıyorlar. Onlar ölüm saçıyor, bizler barış istiyoruz. Teröristler Ankara’da mesken tutarken, diyanetten yeni bir fetva; haramlık konusunda. Ama hazine arazileri satılırken, orman arazilerine kaçak konut yapılırken, fetva bunların haram olduğunu söylemiyor. Artvin hazine arazileri Cerattepe Holding’e peşkeş çekilirken, 80 yaşındaki ninelerimize biber gazı sıkıyorlar. Polisler talimatı İçişleri Bakanlığı’ndan alıyorlar” şeklinde konuştu.

“EN ÇOK ETKİLENEN İLÇELERİNDEN BİRİSİ DE GAZİPAŞA”

Rus uçağının düşürülmesinden sonra Antalya’nın büyük bir kriz yaşadığını söyleyen Milletvekili Akaydın, “Gazipaşa’nın sorunlarını hep dile getirdik, telefonlarla konuştuk;  CHP Antalya Milletvekili arkadaşlarla mecliste basın toplantısı yaptık. Özellikle Rus uçağının düşürülmesinin yarattığı kriz Antalya’yı daha çok vurdu. Antalya’nın en çok etkilenen ilçelerinden birisi de Gazipaşa. Çünkü dikenli hıyarın Rusya’ya ihracından dolayı. Fakat sağ olsunlar çözüm önerilerini getirdik. Bana ait özgün çözüm önerileri de vardı.  Antalya Ticaret Borsası’nın Antalya’da düzenlediği bütün Antalya Milletvekillerinin ve Antalya Valisi’nin katıldığı bir toplantıda da bunları hemen uçak krizinden sonra dile getirdik. Kimsenin de şuanda Antalya’yı düşündüğü yok” dedi.

“BIÇAK KEMİĞİ KESMEYE BAŞLADI”

CHP İlçe Teşkilatı’nda partililere seslenen Akaydın, “Bugün nasılsın? Diye sorduklarında kişisel olarak iyiyim diyorum ama ülke adına çok kötüyüm diyorum. Hepimizin durumu bu, ülkede çok büyük bir moralsizlik var. Gene de biz CHP’liyiz, Atatürk’ün çocuklarıyız.  Milletimizin kendi azim ve iradesi bu kaostan Türkiye’yi kurtaracaktır diye düşünüyorum. Türk halkının sağduyusuna güveniyorum. Bıçak kemiğe dayanınca denir ya, biz kemiği de kesmeye başladıktan sonra ayaklanan bir ülkeyiz. Kemiği de yavaş yavaş kesmeye başladı bıçak.  Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok güzel bir lafı var; ‘Türkiye iyi yönetilmiyor’ bu laf her şeyi izah ediyor. Ben eskiden Türkiye’nin bir numaralı sorunu eğitimsizlik derdim, 7 Haziran’dan önce adaletsizlik demeye başladım, şimdi terör diyoruz. Buna da işsizlik ekleniyor, yoksulluk ekleniyor” dedi.

“TEK DEĞERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜMÜZ”

Milletvekillerinin halka umut vermesi gerektiğini kaydeden Akaydın sözlerine şöyle devam etti: “Milletvekili umut vermesi gereken bir insan ama birazda muhalefet milletvekili olarak sizlere umut veremiyoruz. Bunun da acısını yaşıyoruz. CHP’li seçmende yüzde 25’e kilitlendik mi, Yüzde 26-27 niye olmuyoruz, gibi bir algı var. Bundan dolayı ne olur moralinizi bozmayın. Çünkü ben 2-3 şeye inanıyorum; Birincisi Türkiye’nin başı belaya girdiğinde yine CHP’ye sarılır. Tarih boyunca hep böyle olmuş. İkincisi CHP’nin yüzde 25 oyunun artı değeri ya da toplumsal değeri daha yüksek, yüzde 49’un üstünde. Halk oy vermese de bize değer veriyor. Biz bu ülkenin önemli seçmenleriyiz, önemli bir partisiyiz. Bundan dolayı hiç moralsizliğe gerek yok. Hep söylüyorum, iyi ki Mustafa Kemalimiz var. Şuanda bile diğer Müslüman ülkelerden bizi farklı yapan tek değerimiz Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün olması, onun devrimleri başlatmış olması. Mustafa Kemal’in devrimlerinden kimse bizi geri çeviremez. Eğer Mustafa Kemal bir milli kahraman bir savaş kahramanı olmasaydı, bu devrimleri bitiremezdi ama başlatması bile mümkün olmazdı.”

“BAŞKANLIKTA VERSEK DOYMAYACAKTIR”

Türkiye’nin siyasi geleceğinin belirsiz olduğunu sözlerine ekleyen Akaydın, “Türkiye’nin ilk siyasi geleceğinin ne olduğu şuanda belli değil. Her şey Tayyip Bey’in ‘Anayasa’yı bana uyduracaksınız, benim üstüme göre bir başkanlık elbisesi dikeceksiniz’ lafına kilitlenmiş durumda. Sabahleyin bir haber duydum, çıldırasım geldi. Doğum günü için Türkiye çapında etkinlikler planlanıyormuş. Bunlar ancak diktatörlüğün olduğu ülkelerde olur, bundan daha iyi diktatör görüntüsü olmaz. Şimdi çok yakında Anayasa Uzlaşma komisyonu dağıldı denip başkanlık teklifleri direkt meclise getirilecektir. Meclisten çıkacak sonucun ne olduğunu bilmiyorum ama meclisten de geçiremezse Başkanlık Sistemi gelmezse Türkiye kaosa gider sloganı ile bir referandum, o olmazsa da seçime götürecektir. Başkanlıkta versek doymayacaktır. Ne olacağını kestirmek biraz zordur, çünkü diktatörleri yıkmak biraz zordur. Birazda halkın akıllanması lazım.  İşimiz zor ama klasik bir laf vardır. Gecenin karanlığının en yoğun olduğu dönem şafağın yakın olduğu dönemdir diye. Kendimizi böyle biraz avutalım. Bir çıkış yolu arayalım diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.