Ak Parti Gazipaşa İlçe Başkanı Yakup Pişkin ve beraberindeki 22 partili, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için söylediği “Diktatör bozuntusu olan adam” sözleri için Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular.
AK PARTİ Gazipaşa İlçe Başkanı Yakup Pişkin ve yönetim kurulu üyeleri, 16 Ocak 2016 tarihinde CHP 35’inci Olağan Genel Kurultayı’nda ve 19 Ocak 2016 Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı’na söylediği sözler nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde hükmü bulunan Cumhurbaşkanına hakaret ve Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde hükmü bulunan hakaret suçunu işlediği gerekçe göstererek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulundular. Dün saat 13.30’da Gazipaşa Adliyesi’ne gelen partililer dilekçelerini teslim etmeden önce bir basın açıklaması yaptılar. Partililer adına basın açıklamasını Ak Parti Gazipaşa İlçe Başkanı Yakup Pişkin yaptı. Pişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şüpheli konuşmasında ve “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlarda çirkin tavrını sürdürmüş Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeye devam ederek, onu: ‘Diktatörlükle, diktatör bozuntusu olmakla, şeref ve namus kavramını ayaklar altına almakla, şeref ve namus kavramını bilmemekle, sonuç olarak namussuz ve şerefsiz olmakla’ itham etmiştir” dedi
“BİZLERE VE MİLYONLARCA VATANDAŞA YAPILMIŞ AÇIK BİR HAKARETTİR”
Cumhurbaşkanı’nı yüzde 52 oyla halkın seçtiğini vurgulayan Pişkin, “91 yıllık Cumhuriyet tarihimizde, hatta 2000 yıllık Türk tarihinde ilk kez devletin başındaki isim milletimizin sandık başına gitmesiyle yani doğrudan doğruya vatandaşların kendi tercihiyle belirlenmiştir. Yargı denetiminde gerçekleştirilen gizli oy-açık tasnif ilkelerinin benimsendiği demokratik bir seçim sonucunda. ‘Türkiye Cumhuriyetinin halk tarafından %52 oyla doğrudan seçilen ilk Cumhurbaşkanı sıfatına ve temel ve hak hürriyetler ile demokrasimizin gelişmesi doğrultusunda sayısız reformların mimarı olan, milyonlarca kişi tarafından sevilen Sayın Cumhurbaşkanımızın diktatörlükle itham edilmesi kadar yersiz olduğu izahtan varestedir. Bu ifade sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük diri ve hakaret değil, verdikleri oylarla onu bu makama layık gören bizlere ve milyonlarca vatandaşa da yapılmış açık bir hakarettir” diye konuştu.
“ŞÜPHELİNİN DEMOKRASİYE VE HALKIN İRADESİNE SAYGISI YOK”
Seçimlerin, gelişmiş demokrasilerde halkın yönetime katılmasının uygulanabilir en doğrudan aracı olduğunu belirten Pişkin “Demokrasinin hakim olduğu toplumlarda, halkın iradesini yönetime yansıtmanın en temel ve etkili aracı seçimlerdir. Şüphelinin, demokratik yöntemlerle, anayasada gösterilen usule uygun olarak gerçekleştirilmiş bir seçim sonucunda %52 oy olarak doğrudan seçilen Cumhurbaşkanı için; ilkel ve demokratik bilimin gelişmediği toplumlarda, ülkedeki ekonomik ve askeri gücü kontrol eden şahısların veya grupların, halk üzerinde baskı kurarak, şiddet uygulayarak kontrole ellerinde tuttukları rejimler için kullanılan “Diktatör” nitelendirmesinde bulunması, şüphelinin demokrasiye ve halkın iradesine en ufak saygısının dahi olmadığının açık bir göstergesidir. Şüpheli şahsın aynı zaman da temsil kabiliyeti bakımından ülkedeki en büyük ikinci partinin ve Ana Muhalefet Partisinin lideri olması, durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne sermektedir” dedi.
“VATANDAŞLARA YÖNELİK AĞIR BİRER HAKARETTİR”
Yapılan konuşmada sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edilmediğini belirten Pişkin, “Şikayet olunanın yönelttiği ifadeler, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde, en temel anayasal hakkını olan seçme özgürlüğümü kullanarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermiş bir vatandaş olarak, tarafıma da yöneltildiği bir gerçektir. Şikayet olunanın bu isnat ve ithamları Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a onu seven ve ona oy veren biz vatandaşlara yönelik ağır birer hakarettir. Bu sebeple şüpheliden şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
Öte yandan Partililer tarafından savcılığa verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi. “Herhangi bir kişi için dahi ileri sürülemeyecek bu sözlerin toplumun göz önünde bulunan, varlığını, gücünü, etkinliğini ve yetkisini halktan alan bir Cumhurbaşkanı için ifade edilmesi düşünce açıklaması ve eleştiri olarak kabul edilemez. Şikayet olunan Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan, kişinin maddi ve manevi değerlerinden oluşan toplum nezdindeki şeref ve haysiyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın saygınlığını korumaya yönelik TCK’nın 299’uncu maddesinde hükmünü bulunan “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçunu işlemiş olmakla suç sübut bulmuştur. Cumhurbaşkanına hakaret suçu re’sen soruşturulan bir suç olmakla beraber şüphelinin açıklamaları nedeniyle şüpheli hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı soruşturma başlatılması için Başsavcılığınıza ihbarda bulunuyorum
DELİLLER: Şüphelinin 16.01.2016 ‘hinde CHP 35. Olağan Genel Kurultayı’nda ve 19.01.2016 tarihinde TBMM’nde CHP Grup toplantısında yaptığı konuşmalar ve “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlar, şüpheli ifadesi ve ikamesi kabil sair kanuni deliller.
NETİCE-İ TALEP: Yukarıda arz ve izah olunan ve savcılığınızca re’sen gözetilecek diğer hususlar muvacehesinde, şüphelinin eylemine uyan hakaret ve ihbar da bulunduğum Cumhurbaşkanına Hakaret suçlarından şüpheli hakkında gerekli tahkikatın yapılarak kamu davası açılmasını saygı ile arz ederim.”
